Uzman Psikolog Büşra Dumanlı

EŞİM ÇOK DÜŞÜNCESİZ!

Uzman Psikolog Büşra Dumanlı

Ne yazık ki bu cümleyi o kadar sıklıkla duyar olmuşuz ki, gerek bir arkadaşımızla dertleşirken, gerek siz danışanlarımızın bizlerle olan serüvenlerindeki yolculuktaki seans süreçlerinde. Peki düşüncesizlik dediğimiz şey tam olarak nedir? Bir erkek illa ki bir buket çiçek mi almalıdır yada bizi havalara uçuran hediyeler? Yada bir kadın illa ki her gün evi sil süpür yapıp en güzel yemekleri mi yapmalıdır? Elbette ki hayır. Bizler sevgiyi tanımlarken değer verdiğimiz, hayatımızdaki kişilerin sevdiği, sevmediği, hoşlandığı, hoşlanmadığı kısaca aşağı yukarı tüm bunları kapsayan karakter ve zevkleri ile bağdaştırdığımız beklentilerinden bahsederek yoğun bir empati durumundan da bahsediyoruz. Empati için halk arasındaki ‘kendini benim yerime koy’ söyleminden yola çıkacak olursak nasıl ki bizim canımız yanmadan karşımızdakinin can acısını anlayamayız, nasıl ki sevmediğimiz bir yemeği zorla yiyemeyiz kısmen yapısal olarak bunlara benzeyen durumlardan bahsediyoruz. En öncelikli unutmamız gereken şu var; karşımızdaki kişi o çok sevdiğimiz, değer verdiğimiz partnerimiz dahi olsa ismi, karakteri, zevkleri, özellikleri, olaylara ve hayata bakış açısı, yetişme tarzı vs. ile bizden farklı bir birey. Onu tanımaya, anlamaya, özverili ve duyarlı olmaya çalışarak değer verdiğimiz kişiye karşı düşünceli birisi olduğumuzu göstermeye çalışsak ta eğer ki onun yerine kendimizi koyamıyor, ne hissettiğini, ne düşündüğünü, acaba onu kırmış olabilir mi bu sözlerim veya davranışım, bu şekilde davranırsam bu duruma üzüleceğini hissediyorum vs. diyemiyorsak ona karşı düşünceli oluşumuzda bir eksiklik olduğunu dile getirebilirim. Elbette ki karşımızdaki kişiye (kadın veya erkek) duygularına hitap eden, romantik yaklaşımlarda da bulunmalıyız. Özel anlar oldukça kıymetlidir. Ancak, örneğin işyerinde problemle karşılaşmış eşimiz eve geldiğinde normalden farklı bir ses tonu, yüz ifadesine sahipse ona en güzel yemekleri sunmak yerine, ‘bugün yolunda gitmeyen bir şey olmuş olmalı, moralinin bozuk olduğunu düşünüyorum konuşmak ister misin, veya canını sıkan bir durum mu oldu benimle paylaşmak ister misin gibi cümleler veya bazen partnerimizi öyle çok tanırız ki cümle bile kurmadan hadi çıkıyoruz diyerek partnerimizin normal zamanda kafasını dağıtmak için yaptığı herhangi bir şeyi yapmaya götürmek bile düşünceli bir davranışın göstergesidir. Düşüncesizlik durumu genel olarak erkeklere özgü gibi lanse ettirilse de nadir de olsa kadınlar tarafından da karşılaştığımız bir durumdur tıpkı yukarıda vermiş olduğum işten eve canı sıkkın gelen eşine karşı kadının olması gerektiği düşünceli davranış şeklini uygulamayan kadınlar gibi. Ancak kadınlar erkeklere nazaran daha duygusal, daha duygusal farkındalığı gelişmiş bireyler olduğu için bu durumlar biraz daha erkeklerle karşılaştığımız durumlardan biridir. Tabi yeniden hatırlatmakta fayda var; düşünceli olmanın cinsiyeti olmaz. İnanın bazen karşımızdaki sevdiğimiz kişiye, yorgun görünüyorsun diyerek sadece sarılmak bile öyle çok anlam ifade etmektedir ki... Duygusal paylaşımlar arttıkça eşler arasındaki bağ daha güçlü hale gelirken, bazen gerçekten tabiri caizse incir çekirdeğini doldurmayacak tartışmalarında gün geçtikçe azaldığını fark edeceksiniz. Unutmayın, her insan özel ve değerlidir. Ve herkes sevilmeyi, sayılmayı, düşünülmeyi, değerli hissetmeyi görmek ister. Duygularımız soyut yani elle tutulur olmadığına göre bizlere düşen pay, duygularımızı göstermek, hissettirmektir. Aksi takdirde partnerimizle olan ilişkimizde çatırdamaların olduğu, göz ardı edilen sorunların zamanla tıpkı yağmur damlası gibi birikerek karşılıklı saygı, anlayış ve hoşgörünün sınırlarını aşacağı veya bitireceğini unutmamız gerekir. Bazı şeyler hayatımızdayken kıymeti bilinmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları