Uzman Psikolog Büşra Dumanlı

BOŞANMIŞ AİLEDE ÇOCUK OLMAK

Uzman Psikolog Büşra Dumanlı

Birlikte hayat arkadaşlığına atılan adım olan evlilik, kimi zaman eşlerden birinin veya her iki tarafında bazı sebeplerden kaynaklı evliliği yürütemeyeceklerine karar verip boşanmaya adım atmayla birliktelikleri son bulabilir. Boşanmak eşler için nasıl ki yeni bir hayata adım atmak ise, çocuklar içinde durum aynıdır. Kişilerin aldıkları karar sonucu bu yeni hayatlarına adım atarken ki adaptasyon ve süreci nasıl yönettikleri istemsiz bir şekilde çocuğun hayatını yönlendirmeyi de ve tabi ki çocuğun bu yeni hayatına adaptasyonunu da etkilemektedir. Örnek vermek gerekirse boşanma sürecini ve boşanma sonrası yeni hayatı yönetmedeki olumsuz oluşabilecek her durum en çok çocuğu etkileyeceği her daim göz önünde bulundurularak davranılması özellikle öncelik arz eden bir durumdur. Boşanma sonrasında çocuk aile düzenini kaybettiği gibi, aynı evde alıştığı yaşam düzenini de kaybeder. Ve ebeveynleriyle zaman geçirebilmek için çocuğun hem annenin hem de babanın yeni hayatlarına, her iki tarafında yeni düzenlerine alışması ve uyum sağlaması beklenir. Böylelikle de çocuğun alışması gereken artık iki ayrı yeni birer hayat karşısına çıkmaktadır. Boşanma öncesi ve boşanma aşamasında eşler arası şiddetli geçimsizlik, psikolojik veya fiziksel şiddet çocuğun geleceğe dair hem güven algısının zedelenmesine hem de gelecekte kendi kuracağı aile sistemi için tedirginlik ve özgüvensizlikle sonuçlanabilmektedir. Çocukta sarsılmaz sandığı aile bütünlüğünün, asla ayrılmaz zannettiği anne ve babasının ayrılarak yeni hayatlar kuruyor olmasıyla çocukta dış dünyaya yönelik algının değişmesi, kendi içinde yaşadığı çatışmalar, içe kapanma, sürece yeterli uyumu sağlayamama, korkularının pekiştirilmesi ve aileyi bir dağa benzetecek olursak; tabiri caizse yıkılmaz sandığı dağın birden yerle bir olması çocuğu fazlasıyla kırar ve incitir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen süreci doğru ve güvenli yönetebilmek eşlerin görevi olmakla birlikte, birbirlerine destek ve yardımları sağlamakta yine onların üzerine düşen asli görevdir. Sürecin devam ettiği dönem için ise; çocuğun ortaya atılarak ‘çocuğunuz var boşanmayın gibi, herkesin akıl hocalığı yaptığı, çevredekilerin sanki aile bireyi gibi evliliği kurtarmaya yönelik çabaları hem süreci daha zorlu bir hale getirmektedir hem de kimi zaman hatta çoğu zaman çocuğu gereksiz ve yersiz bir beklentiye sokmaktan başka bir şey değildir. Çocuğun tüm bu durumlardan etkilenmemesi veya minimum düzeyde etkilenmesi için eşlerin olabildiğince karşılıklı fedakarlık yapması gerekmektedir. Bunun tam tersi durum yani çocuğu eşlerin anlaşmazlıklarından habersiz bırakmak hatta bu evlilikten tamamiyle saf dışı bırakmakta doğru değildir. Bu durumda aniden anne babasının boşandığını veya boşanacağını öğrenmesi çocukta herşeyden kendisini suçlama davranışına yol açmaktadır. Yani çocuk ne bu çerçevenin tamamen içinde, olayların tam ortasında bulunmalı, yada herşey çocuktan gizlenmeli ve travmatik bir sonuç doğmasına meyil verilmelidir. Çocuk kafasında neden sonuç ilişkisi kurabilmelidir. Bu boşanmanın anne ve baba arasında olduğu, eski eşlerin her zaman çocuklarının maddi manevi yanında olacağı, anne ve babalık görevlerinin hiçbir zaman bitmeyeceği yönünde çocukla konuşmak gerekmektedir. Ancak çocukla bu dönemlerde iletişim kurarken çocuğun gözü önünde saldırı, şiddet, küfür, hakaret olmamalıdır. Bunların var oluşu, çocukta saldırganlık, öfke ve ağlama nöbetleri, duygu patlamasının socucu olsa da asıl anlaşılması gereken duygu; anlaşılmıyorum duygusudur. Haliyle bu dönemde çocuğa ceza verilmemeli, duyguları bastırılmamalıdır.

BOŞANMA SÜRECİNDE ÇOCUĞA KARŞI KAÇINMAMIZ GEREKEN DAVRANIŞLAR!

Boşanma sürecinde çocuğun kendisini suçlu hissettirecek davranışlardan kaçınmak,

Çocuğu yeni hayatında anne veya baba arasında seçim yapmaya zorlamak,

(Çocuk için, çocuğun yaşam alanı, gelişimi ve bakımı için en iyi koşullar verebilecek ebeveynde kalması doğru olandır.)

Ebeveynler çocuğu diğer ebeveyne karşı olumsuz duygu ve davranışlarda bulunabilecek düşünce ve davranışlardan kaçınmalı, hatta eğer evde birlikte yaşadığı büyükanne, dede gibi aile büyükleri var ise bu durum onlarında dikkatinden kaçmamalı, çocuğun yanında veya haberi olabileceği herhangi bir konuda konuşma ve davranışlarına dikkat etmeleri konusunda uyarılmaları gerekmektedir. Aksi takdirde çocuk anne veya babasına karşı dolduruşa gelmiş olup, aralarına mesafe girmesine, çocuğun tavır almasına vb. davranışlar sergilemesine yol açacağı için herhangi bir suçlamalara dikkat edilmelidir. Ayrıca çocuk her ne kadar boşanılmış olsa dahi aile büyükleriyle, akrabalarıyla, komşularıyla görüşmeleri bir anda kesilmemeli, çocuğa ani bir ayrılık kaygısı yaşatılmamalıdır.

Eşler arası problem her ne olursa olsun bu durum çocuktan ayrı bir durumdur ve çocuktan bu durumu ayrı tutmak, çocuğa karşı olan tutum ve davranışlara dikkat etmek, misal; senin oğlun şöyle, senin kızın böyle, tıpkı babası, aynı annesi gibi vb. ithamlardan kaçınmalı; her ne olursa olsun çocuğun ikinizin çocuğu olduğu, ona karşı ömür boyu sorumluluklarınızın olduğu ve asla hiçbir koşulda boşanmış dahi olsanız bu sorumlulukların evlilik bitti diye sorumluluğunda bittiği tarzında bir yaklaşım veya düşünce olmadığı bilincinde olmak gerekir. Evet nitekim günün sonunda evlilik bitmiş, artık eş olmamış olabilirsiniz ancak ‘Anne yine Anne , Baba yine Baba’ olarak kaldığı asla es geçilmemesi, göz ardı edilmemesi ve unutulmaması gereken bir durumdur. Unutmayalım ki; çocuğumuz bu dünyaya gelirken sizleri o seçmedi, ancak siz bebek istediğiniz için onu seçtiniz. Siz eşinizi bir şekilde seçtiniz, o seçmedi. O sadece çocuğunuz olmakla yükümlü olarak sizlerden duygusal ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır ve elbette de sizlerde çocuğunuzun bu ihtiyaçlarını (yaşı 5’te olsa 20’de olsa) gidermek zorundasınız. Unutmamız gereken bir şey daha eklemeliyim ki; sizler nasıl bir anne olursanız ilerde kızınızda size benzeyen bir anne, nasıl bir baba olursanız oğlunuzda size benzeyen bir baba olacaktır… Bu sebeple anne veya baba olmanın sadece çocuğunun temizlik, bakım ve maddi ihtiyaçlarını karşılamaktan çok daha öte bir şey olduğunu ve boşanmanın bu kalan ihtiyaçları karşılamamanın bir bahanesi hiçbir zaman olamayacağını da asla unutmamanız gerekmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları