BEYİN GÖÇÜ VE İLTİCALAR ENGELLENMELİ...
Mehmet Tekin
"Beni Sırbistan, Meksika ve Slovakya sınırında neler bekliyor bilmiyorum ama beni Türkiye'de nelerin beklediğini biliyorum. Her ne olursa olsun şansımı deneyeceğim. Umuda yolculuk başlasın".
Evet yukarıda yazdığım bu yazıyı bana eğitimini tamamlamış ve yıllarca dirsek çürütmüş en sonunda bu ülkeden umudunu kaybedip beyin göçüne mecbur bırakılmış, iltica etmek için yurtdışına kaçmak zorunda kalan bir arkadaşım gönderdi. Her geçen gün bu tür mesajlar alıp, yada sosyal medya platformlarında denk gelmek artık işten bile değil.
Dünyanın en güzel ülkesinde yaşayıp, dört mevsimi hissedip ne bir Arabistan sıcağını nede kutupların soğuğuna maruz kalmadan yaşayıp hayatlarını düzene sokmak yerine, neden beyin göçü başladı? Neden her gün sosyal medya hesaplarında pasaport fotoğrafı görmek artık şaşırtmıyor? Yada en ufağından tutmak gerekirse neden Avrupa'da okumuş Türk nüfusu çoğaldı?
Geçtiğimiz günlerde Almanya'ya göç edip beraber bir piknik programında buluşan ve vasıflı olan insanları görmek beni oldukça üzmüştü. Ne kadar acı... Hizmet ettiniz değil mi? Yeni üniversiteler, yeni yollar yada yeni yaşam alanları... Eyvallah, ama burda kimler yaşayacak? Bu ülkenin gencini ülkenin yerlisi'ni kaçırıp yerine yabancı yatırımcısını yada mülteci alırsan zaten o kadar uğraş hepsi yabancılar içindir demek.
Bakın, dünyanın en verimli topraklarında yaşıyoruz. Sadece tarım ürünleri yetiştiriciliği yapmak bile bizlere çok iyi bir ekonomik durum sunuyor. Fakat böyle toprağı verimli ve üretimi yüksek bir ülkede bile ekonomi berbat ise burda büyük bir sıkıntı vardır, sadece ekonomi kötü diye yurtdışına gidenlere defolsun gitsin derseniz büyük bir haksızlık yapmış olursunuz. Ekonomiyi kesinlikle hafife almamak gerekir. Ekonomi kötüye gittikçe, borçlu borcunu vermez, evlenmeye durumu olmayan adam zinaya yönelir, aç adam hırsızlık yapar ve maalesef bunlardan onlarca örnek verebilirim. Yani ekonomi sorunu çözülmezse ahlak çöker ve ahlak olmasa torpil olur. Torpil olan ülkede ne olur biliyor musunuz? Torpil olan ülkede başarılı bir müteahhit veya mühendis atanamaz ama Ankara'da dayısı olan tembel biri atanır buda demek oluyor ki yapılan bina fazla dayanmaz ve çöker, başarılı bir doktor yerine Ankara'da dayısı olan ilgisiz ve bilgisiz adamı doktor olarak atarsan hasta o doktorun elinde can verir. Ve en kötüsü başarılı bir öğretmen yerine Ankara'da dayısı olan sorumsuz birini atarsan o zaman cahil ve gaddar bir nesil yetiştirmiş olursun. İşte o zaman o atanamayan Öğretmenler, Mühendisler, ve Doktorlar beyin göçü yaparak ülkesini terkeder. Sizde kendi ve ülkenizin sonunu hazırlamış olursunuz.
Ekonomik koşulların düzeltilmesi, mülteci sonunun çözülmesi ve beyin göçünün derhal engellenmesi gerekiyor. Aksi takdirde ülkede türk nüfusu hızla azalıp, yabancı nüfusu hızla çoğalacaktır. Dışardan gelen yabancıların çoğalması halinde iç karışıklıklar başlar. Unutmayın Misafir, gittiği yere başka bir misafirin gelmesini istemez.