Ahmet Ünsal

'Randevu' Alana 'NOBEL!'

Ahmet Ünsal

Nobel Ödülü, 27 Kasım 1895 tarihli ve 30 Aralık 1896 tarihinde Stockholm'de açıklanan vasiyetnamesiyle Alfred Nobel tarafından kurulan derneğin verdiği, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmek amacını taşıyan prestijli bir ödüldür. Bu ödüle, bu değerlere ve kriterlere uygun olanlara bugüne kadar verildi. Verilmeye devam edilecek. Bence de edilmeli.

Nobel Ödülü, 27 Kasım 1895 tarihli ve 30 Aralık 1896 tarihinde Stockholm'de açıklanan vasiyetnamesiyle Alfred Nobel tarafından kurulan derneğin verdiği, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmek amacını taşıyan prestijli bir ödüldür. Bu ödüle, bu değerlere ve kriterlere uygun olanlara bugüne kadar verildi. Verilmeye devam edilecek. Bence de edilmeli.

Benim sizlere aktaracağım Nobel ödülüne aday niteliği taşıyacak ülke insanımın bıkmadan, usanmadan, yılmadan cep telefonlarının tuşları aşına değin tuşladıkları ‘Randevu alma hamleleri’ için olacak.

Düşünün Ak Parti Hükümetinin ve iktidarının ona bağlı bakanlarının övünerek sarf ettiği “Bu ülkede bizden önce hastane kuyruklarında hastalar vardı. Şimdi ise devasa modern cihazlarla donanımlı hastaneler yerini aldı. Tüm dünya ülkeleri bizi bu yönde kıskanıyor” sözlerin başında geliyor.

Doğru söylüyorlar gerçekten saatlerce SSK hastaneleri ve Devlet Hastanelerinde muayene olabilmek için sabahın karanlığında hastanelere koşar polikliniklerin önündeki beyaz kağıtlara isimlerini yazarlardı. O beyaz kağıda isimlerini yazamayanlar ise birilerinin aracılığı ile kendilerini muayene ettirirdi. Parası olanlar ise doktorların yazıhanelerine giderek hastaneye girişini yaptırır idi.. Tüm bu gerçekleri göz ardı etmemiz mümkün değil tabiî ki . 

Yıl 2023 Ak Parti iktidarı 21 yıla yakın istikrarlı hükümet olarak ülkedeki Devlet hastanelerini, SSK hastanelerini bir bir kapatarak yerlerine devasa Şehir Hastaneleri inşa etti.

O devasa hastanelerin içerisindeki Doktorlar kendilerine uygulanan mobingler sonrasında görevlerinden istifa etti.

Kimileri dışarıda ki özel polikliniklere ve hastanelere kaçtı. Binlerce yetişmiş uzmanda yurt dışına gitmek zorunda bırakıldı.

Eeee kolay değil bir doktora binlerce hasta düşerken hasta başına muayene süresi ise 1,5 dakika reva görüldü.

Hastanelerin içerisinde doktorların bulunmadığı bu süreçte ceplerindeki akıllı telefonlarla muayene olabilmek adına randevu alma yarışına girişti.

Alabiliyorlar mı ne mümkün. Çünkü aranılan ‘Mobil uygulama, Web ve Alo182 Randevu Hattı’ndan ses seda alınamıyor. Üstelik sabah saat 10:00’da tüm ülke genelindeki hasta ve hasta yakınları aynı anda aynı saatte hareket edecek ve bu hareketlilik 5 dakikayı geçmeyecek. Yani 5 dakika da Beşiktaş olacak. Bunu Beşiktaş takımı bile bir kez başarmış.

İşte yazımın başında onun için diyorum ‘Randevu alana Nobel ödülü’ diye. 

Gerçekten Nobel ödülü verilecekse Türkiye’de randevu almayı başaranlara bu ödül verilmeli. Ama randevu almak ne mümkün. 

O nedenle Nobel ödülünün kriterlerini değiştirerek “Randevu verilmemesi için sistemi tersine işletenlere Nobel ödülü verilir” olarak revize edersek o zaman O ödül Ulaşılmaz kılınan Alo 182 sistemini kuran Sağlık Bakanlığında yazılım mühendislerine verilmeli. 

İnanın şaka gibi, fıkra gibi. Bırakın muayene olabilmeyi randevu alamadığımız sistem ile boğuşmaktan ayrıca ruh hastası oluyor insanlar.

İlaçları kendi paraları alanlar, yüzde 96 engelli olup ta onların insülin iğne uçlarının kutu başına 42 TL fark ödeyenler, doktor muayene farkı ödemek zorunda kalan engelliler asıl Nobel ödülü onlara verilmeli.  

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, pandemi döneminden önce güzel bir sözünü aklıma geldi Ne demişti Bakan Koca; “Şehir Hastanelerini devlet olarak biz inşa edeceğiz. Hatta Şehir hastanelerini devlet olarak devralacağız.”

Bu sözlerinin üzerinden o kadar zaman geçti ki bırakalım hastaneleri özel sektörün elinden devralmayı, vatandaş olarak hastanelerde muayene olmak için randevu sistemine ulaşamıyor…

Gelinen tablonun gerçeği budur….

Manisa’da bir Diş Hastanesi var onun başında bir başhekim bulunuyor. Adı Barış Kaya. 

Sakın yanlış anlamayın benim tüm dişlerim dökülmüş olmasına karşın kendisini arayıp ta dişlerimi yaptırmak istiyorum demedim. Ancak şunu iyi biliyorum ki elindeki az diş hekimi ekibiyle 1,5 milyonun üzerinde bir şehre hizmet üretmek için gecesini gündüzüne katıyor olmasını kutluyorum.

Onun da sorunları var daha doğrusu ondan daha fazla hizmet bekleyen hastaları var. Mesela Türkiye’ye Ortodonti hekimi sıkıntısı hat saffa da .Türkiye genelindeki hastanelerde görev yapanların sayısı 50’i geçmiyordur. Devletin verdiği maaş ve performans ücreti belli. Diş Fakültelerinden mezun olan Ortodontiler tam donanımlı modern hastanelerinde en fazla 65 bin lira almak yerine dışarıda kendilerine klinik açarak aylık kazançlarını 1 milyon TL'nin üzerine çıkartabiliyorlar.

2023 Yılının NOBEL ÖDÜLÜ Türkiye’de muayene olabilmek adına randevu almayı başaranlara olmalı. 

Eczanelere ilaç farkının ödenmediği, doktor muayene farkının alınmadığı, emekli maaşlarının insanı koşullarda alındığı bir Türkiye özlemiyle.. Nobel ödül töreninde buluşmak dileği ile...

Saygılar…

Yazarın Diğer Yazıları