Erdoğan'dan ABD'ye Sert Sözler!!!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Gazze'de acilen insani ateşkes talep edilen karar tasarısını veto etmesine tepki göstererek, "Adil bir dünya mümkün ama ABD ile değil" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları:
Aziz İstanbullular, değerli dava arkadaşlarım, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle selamlıyorum. Dünya İnsan Hakları Günü'nün başta mazlum ve mağdurlar olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum.
Batı toplumlarını zehirli bir sarmaşık gibi saran İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı insan haklarını tehditlerin en başında yer alıyor. Terörist ve terör kavramları İslam'a saldırmanın, Müslümanları tahkir etmenin bir kılıfı haline dönüştürüldü. Kanada'dan ABD'ye, Avrupa'dan Asya'ya kadar dünyanın pek çok yerinde artarak devam etti. "Nefes alamıyorum" diyerek can veren George Floyd'un dramını asla unutamayız. Benzer olaylarla daha sonra da karşılaştık.
DANİMARKA'DAKİ 'KUTSAL KİTAPLAR' YASASI
İstatistikler buz dağının sadece görünen kısmı olsa da acı gerçeği teyit ediyor. Yılbaşından beri çoğunluğu bizim büyükelçiliklerimiz olmak üzere temsilcilik önünde Kur'an-ı Kerim yakıldığı 500'e yakın saldırı gerçekleştirildi. Alçak eylemlerin hemen hepsi polis koruması altında düzenlendi. İlk defa dün Danimarka'da Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere kutsal kitaplara saldırılara cezai müeyyideyi getirdiler. Müslümanlara ait iş yerlerini, ibadethaneleri, STK'ları hedef alan nefret suçlarının sayısı günden güne artıyor. Meselenin trajikomik yanı, tüm bunların demokrasinin beşiği olarak pazarlanan ülkelerde yaşanmasıdır. Sözle eylem arasındaki farkın bu kadar açıldığı bir dönem herhalde olmamıştır.
Batı'nın tüm medeniyetini üzerine bina ettiği 5 değerin 4'ü onlarla ilgisi olmayan çalıntı unsurlardır. Nitekim, inancı Kudüs, felsefesi Ege ve Batı Anadolu, hukuku Akdeniz ve Roma, bilimi Endülüs'ten alan Batı'nın sadece barbarlık vasfı kendisine aittir. Son dönemde Batı'nın barbarlık vasfının doğrudan yaptığı ve dolaylı destek verdiği hadiselerle görmeye başladık.
" GAZZE'DE İNSANLIĞA DAİR TÜM DEĞERLER DE KATLEDİLMEKTEDİR"
İnsan haklarının göz göre göre çiğnendiği yer Gazze ve Filistin topraklarıdır. İsrail'in hedef gözetmeksizin yaptığı saldırılar sonucunda 18 bini aşkın Gazzeli kardeşimiz şehit oldu. Ramallah'ta yerleşimci denen teröristlerin ve İsrailli güvenlik güçlerinin saldırılarında 300'e yakın Filistinli şehadete yürüdü. Anne ve babalarının, beyaz kefenlerine sarılarak gözyaşı döktüğü masum sabiler, İsrail'in vahşetinin sembolleri olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Savaşta bile dokunulmaması gereken ibadethanelerden okullara, hastanelerden mülteci kamplarına, evlerden çarşı pazarlara kadar tüm sivil yerleşim yerleri alçakça bombalanıyor. İsrail, Gazze halkının suyunu, gıdasını, elektriğini ve iletişimini keserek milyonlarca insanı açlığa ve ölüme mahkum etmiştir. Gazze'de insanlığa dair tüm değerler de katledilmektedir.
"ADİL BİR DÜNYA MÜMKÜN AMA ABD İLE DEĞİL"
Hiçbir somut adım atılmıyor. Biz ne dedik; "Dünya 5'ten büyüktür." Dün ne oldu? BM Güvenlik Konseyi'nde 5 daimi üye ve geçici üyeler, fakat sadece ABD'nin ret oyu ile maalesef malum ateşkes reddedildi. Tek başına. Böyle adalet olur mu? Böyle adil bir dünya olur mu? Adil bir dünya mümkün ama ABD ile değil. Çünkü Amerika, İsrail'in yanında parasıyla, bütün silah ve mühimmatıyla yer alıyor. Ey Amerika, bunun hesabını nasıl vereceksin? İnsanlık 'Amerika, BM Evrensel Beyannamesi'ne destek veren ülkedir' demeyecek bundan sonra, başta biz, diyemeyiz. Siz basın özgürlüğünden yanaydınız.
"GAZZE'DEN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİ TAS ESKİ HAMAM DEVAM EDEMEZ"
Basın yayına hep savunucuydunuz. Nasıl oldu bu? Bunların her şeyi yalan. 70'i aşkın basın mensubu Gazze'de ebediyete gitti. BM Güvenlik Konseyi'nden ise zaten bir beklentimiz kalmadı. BM'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesi olmazsa olmaz şarttır, şart. Bu BM ile bu BM Güvenlik Konseyi ile insanlığın bir yere varması mümkün değil. Gazze'den sonra hiçbir şey eski tas eski hamam devam edemez. Rabbim Gazzeli kardeşlerime sabır versin diliyorum.
Gönül coğrafyamızdaki diğer kardeşlerimizi de ihmal etmiyoruz, etmeyeceğiz. Arakan'dan Türkistan'a, Kırım'a kadar nerede hakkı çiğnenen, zulme ve baskıya maruz kalan bir kardeşimiz varsa, ona sahip çıkmak bizim görevimizdir. Bizim nazarımızda Gazzeli kardeşlerimizle Doğu Türkistan Türkleri, Kıbrıs Türkleri ile Irak Türkmenleri arasında hiçbir ayrım yoktur ve olamaz.
Biz kim olursa olsun zalimin hasmıyız, mazlumun da hamisiyiz. Bugün İsrail'in terör eylemlerine göz yumanlar, yarın insan içine çıkacak yüz bulamayacak ama biz başımız dik, alnımız ak bir şekilde hakkı savunmaya devam edeceğiz. Bu uğurda yalnız da kalsak, bedel de ödesek yolumuzdan dönmeyeceğiz.
Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz sessiz devrimlerle, vatandaşlarımızın BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde kayıtlı hak ve özgürlükleri kısıtlayan pek çok engeli ortadan kaldırdık. Türk demokrasisi dünyada örnek gösterilen seviyeye yine bizim hükümetlerimiz döneminde ulaşmıştır. Nice reformu, atılımı tarihe geçen demokratik dönüşüm hamlesini başarıyla son 21 yılda ülkemize kazandırdık.
ANKARA'DA KÖPEKLERİN SALDIRISINA UĞRAYAN ÇOCUK
Başıboş sokak köpeklerinin zarar verdiği insanlarımızın haklarını korumanın da görevimiz olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Artan şikayetlerin farkındayız. Ankara'da yaşanan ve bir evladımızın ağır yaralandığı elim hadise yüreğimizi dağlamıştır. Bu sorunu, inancımıza, kültürümüze uygun ilkeler çerçevesinde mutlaka çözüme kavuşturacağız.