Kulalı leblebi Manisa'da yılın Ahisi seçildi
Ticaret Bakanlığı tarafından yardımlaşma, dayanışma ve ahlaklı çalışma gibi prensipleri ile esnafımıza ve topluma yüzyıllarca yön vermiş olan Ahilik kültürünü tanıtmak ve Ahi Evran Veli'nin Anadolu'da başlattığı Ahiliği yaşatmak amacıyla düzenlenen 37. Ahilik Haftası başladı.
Ahmet ÜNSAL/ Manisa
Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) ile Manisa Ticaret İl Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleşen Ahilik Haftası'nda 1984 yılından bu yana 40 yıldır Kula'da leblebi imalatı yapan İbrahim Karcıoğlu Manisa'da yılın ahisi seçildi.
Manisa'da 37. Ahilik Haftası Cumhuriyet Meydanında bulunan Atatürk ve Milli Egemenlik Anıtı'na Manisa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Hasan Geriter'in çelenk sunmasıyla başladı. Ardından Başkan Geriter, oda başkanları, yılın ahisi İbrahim Karcıoğlu, beraberindekiler Manisa Valisi Enver Ünlü'lü makamında ziyaret etti. Yılını ahisini tebrik eden Vali Ünlü, ahinin şeddini küşadı. Ardından Cumhuriyet Meydanından tarihi Bedesten'e kadar kortej yürüyüşü gerçekleşti.
Manisa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Hasan Geriter, Ahilik esaslarını ve kurallarını gelecek nesillere aktarmak ve O'nun kurucusu olan Ahi Evran-ı Veli'yi anmak gayeleri ile düzenlenen 37. Ahilik Haftasına katılan herkese teşekkür etti. Başkan Geriter, “Ahilik, esnaf ve sanatkar teşkilatı olarak bizim kökümüzdür. Dünyadaki ilk meslek örgütlenmesidir. Bugün üyelerimize verdiğimiz hizmetlerin birçoğu, geçmişte Ahi Ocağı'nın yaptığı işlerin bugüne yansımasıdır. Dünyada özel sektörün çatısını oluşturan Oda sistemleri, kuruluş ve faaliyet esaslarını tarihimizdeki Ahilik ve Lonca sisteminden almıştır. Bundan dolayı Ahilik kültürünü, öncelikle bizler çok iyi anlamalıyız, daha sonra da bütün dünyaya tanıtmalıyız. Zira bu değerlerin her biri, iş hayatında kalıcı başarı için vazgeçilmezdir. Yabancıların, bugün bizlere öğretmek istediği iş dünyasındaki birçok kavramı aslında dünyaya öğreten, bu topraklardan doğan Ahilik kültürüdür. Bugünün modern dünyasında; ticaret ahlakı, müşteri memnuniyeti, kalite, standart, tüketici hakkı, sosyal dayanışma ve ara buluculuk gibi birçok kavram, Anadolu'da yaklaşık 800 yıl önce ahilik teşkilatı çatısı altında uygulanmıştır. Ticaretle ahlakı bir araya getiren Ahilik; dürüst ve güvenilir ticaretin merkezi olarak dünyaya nam salmıştır. Bugün dünyada yaşanan sorunların temelinde ahlaki yozlaşma görülürken, Ahilikte şükür, kanaat ve paylaşma vardır. Ahi, kendisi siftah ettikten sonra, komşusunun da siftah etmesi için müşterisini ona yönlendiren kişidir. Ahilik; bu kutlu davayı, ticaret ve sanat yolu ile hem içinde bulunduğu topluma hem de başka coğrafyalara taşıma aracıdır. Biz meslek kuruluşları, kadim Ahilik teşkilatımızın günümüzdeki temsilcileriyiz. Ecdadın bize bıraktığı kutlu mirasın hakkını verebilmek için çaba gösteriyoruz” dedi.
Devletin esnaf ve sanatkara daha fazla destek vermesi gerektiğini vurgulayan Geriter, “Bu çabamıza destek olması için devletimizi yanımızda görmeyi temenni ediyoruzBugüne kadar verilen desteklerin yanı sıra; Perakende Yasasının güncellenmesiyle haksız rekabetin engellenmesi, Esnaf ve sanatkârlara özel destek ve teşvik programlarının uygulanması, Uygun koşullu finansman imkânları sağlanması, Vergi ve sosyal güvenlik uygulamalarında kolaylık sağlama, Mesleki eğitim sistemimizin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, gibi konularda atılacak adımlar, esnaf ve sanatkarımızı ve dolayısıyla ülkemizi daha güçlü hale getirecektir. Hedefimiz Türkiye'nin kalkınmış bir ülke olarak dünya üzerinde belirleyici ve söz sahibi olmasıdır. Bunun da yegâne yolu öncelikle değerlerimize sahip çıkarak, bir ve beraber olmaktan ve çalışmaktan geçiyor. Çalışmayı ve üretmeyi şart koşan Ahilik sisteminde, meslek edinmek, meslekte uzmanlaşmak ve kaliteli mal üretmek sistemin temel unsurlarındandı. Bu yüzden Ahilik sisteminde, mesleki eğitime özel önem verilmişti. Ahilik sisteminde mesleki eğitim çok küçük yaşlarda başladığı için, Ahi esnafının mesleğini ayrıntıları ile öğrenerek yetişmesi doğal bir sonuçtu. Ahilik sisteminin getirmiş olduğu usta-çırak ilişkisindeki karşılıklı güven duygusu, çırağın mesleğinde uzmanlaşması için, olumlu bir iş ortamı sağlıyordu. Öte yandan Ahiliğin ustaya yüklemiş olduğu çırağını iyi yetiştirme sorumluluğu, ustanın bu konuya özen göstermesini zorunlu kılıyordu. Geçmişimizdeki bu güçlü mesleki eğitim yapısının günümüze adapte edilebilmesi için eğitim sistemimizin yeniden gözden geçirilmesini çok önemli görüyoruz. Ahi Evran Velinin, “Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.” diyerek kapılarını herkese açık tuttuğu Ahilik, bizlere her zaman iyiyi, güzel ahlakı, doğruluğu, dürüstlüğü, kardeş olmayı, yardımlaşmayı, dayanışmayı öğütlemektedir. Bu öğütlere kulak vermek ve topluma faydalı olmak en önemli gayemizdir. Başta Valimiz Sayın Enver Ünlü ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ferdi Zeyrek olmak üzere, kutlama programımızın hazırlanmasına katkı sağlayan tüm kurum ve kuruluşlarımızın yönetici ve çalışanlarına, programı zenginleştirmek adına önemli katkılar sunan Ticaret İl Müdürlüğümüze Manisa esnaf ve sanatkârı adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu duygularla, burada bizlerle beraber olan Manisa'mızın değerli esnafları başta olmak üzere alınteri ve emekle ülkemizin dört bir köşesinde işlerini hakkıyla sürdüren, güzel ülkemizin güzel esnaflarının ve Aziz Milletimizin Ahilik Haftası'nı kutluyorum” diye konuştu.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Ahilik, bu toprakların ilim, irfan ve erdemle yoğrulmuş önemli bir esnaf yardımlaşma ve dayanışma kültürüdür. Bu kültür, Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yayılmıştır. Hünkar Hacı Bektaş Veli'den Ahi Evran'a, Ahi Evran'dan Anadolu'da bu geleneğin öncüsü olan tüm değerli büyüklerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Usta-çırak ilişkisinin önemine vurgu yapan bir meslek teşkilatı olarak Ahilik Kurumu; tüm ticari faaliyetlerin ahlaki değerler doğrultusunda işlemesini, çalışma yaşamında doğruluk, dürüstlük ve liyakat çizgisinden ayrılmadan üretim yapılmasını savunur. Ayrıca, esnaf ve sanatkârlarımızın mesleklerinde yükselmelerine olumlu katkıları bulunan bir kültür mirasımızdır. Manisa çarşı eşraflarından Tıraşçı Ahmet'in oğlu olarak kardeşçe paylaşmanın, emeğin, yetkinliğin ve usta-çırak ilişkisinin önemini çok iyi biliyorum. Bu nedenle bugün burada bulunmak benim için özel bir anlam taşıyor. Bizler, bu kıymetli mirası yaşatmak, geleceğe olan sorumluluklarımızı hatırlamak ve ulusal değerlerimizden biri olan Ahiliği korumak ve sürdürmek için bir aradayız. Ahilik gibi bir kardeşlik örgütlenmesine en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde haksız rekabetle mücadele, mesleki eğitim sistemimizin geliştirilmesi, güçlendirilmesi ve özendirilmesi için yönetime geldiğimiz ilk andan itibaren çok çalışıyoruz. İnanıyorum ki bu şekilde genç işsizliğini azaltacak, daha üretken ve daha güçlü bir ülke olma yolunda ilerleyeceğiz. Tıpkı Ahilik teşkilatının kurulduğu dönemdeki Anadolu gibi kimsenin kimseyi ezmediği, etnik köken veya inanç farklılıklarından dolayı toplumsal barışı zedelemediği, bütün vatandaşlarımızın eşit değer gördüğü bir düzeni hem Manisa'mızda hem de Türkiye genelinde yaygınlaştırmak için hep birlikte çalışacağımıza eminim. Bu vesileyle, ilk paranın basıldığı ve ilk ticaretin yapıldığı yerlerden birisi olan Manisa'mızda ahilik kültürünün ilkelerini koruyarak esnaflığı ve ticaret hayatını sürdüren herkesi saygıyla selamlıyorum. Organizasyonda emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum” diye konuştu. Manisa Vali Yardımcısı Mustafa Yıldız da Ahilik Haftasını tebrik etti, yılın ahisini kutladı.
Manisa Şehzadeler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından temsili ŞED kuşama programı düzenlendi. Yılın ahisi, yılın kalfası ve yılın çırağına ödülleri takdim edildi. Kula Esnaf ve Sanatkarlar Odası'na kayıtlı 40 yıllık leblebi imalatıyla uğraşan 65 yaşındaki İbrahim Karcıoğlu yılın ahisi seçildi. Vali Yardımcısı Yıldız, Başkan Zeyrek ve Başkan Geriter birlikte Şeddi kuşanıp Ahilik Beratını takdim etti. Yılın kalfası seçilen Ahmetli Esnaf ve Sanatkârlar Odası'na kayıtlı Ahmetli Şehit Hakkı Erdoğan Çok Programlı Anadolu Lisesi'nden Ahşap Doğrama Teknolojisi işiyle uğraşan 19 yaşındaki Turan Hocaoğlu'na Başkan Zeyrek ödülünü takdim etti. Yılın çırağı seçilen Akhisar Madeni Sanatkârlar Odası'na kayıtlı Bilgisayar Makine İmalatı ile uğraşan 17 yaşındaki Ahmet Ensar Bayraktar'a Şehzadeler Kaymakamı Fatih Genel ödülünü verdi.
1959 Kula doğumlu olan İbrahim Karcıoğlu, halen Kula Esnaf ve Sanatkârlar Odasının kayıtlı aktif üyelerindendir. 4 Eylül Mahallesi Selver Hatun Sk. No:1 Kula adresinde bulunan işyerinde, leblebi imalatı yapmaktadır. 1984 yılından bu yana leblebi imalatı yapan Karcıoğlu, nohudun leblebiye dönüşme hikâyesini anlatarak, meşakkatli bir meslek sürdürdüklerini söyledi. Nohudun birçok işlemden geçerek 50- 60 günde leblebiye dönüştüğünü aktaran Karcıoğlu şunları anlattı: “Leblebinin ham maddesi olan nohudu, Uşak, Afyonkarahisar, Kütahya, Denizli ve Konya'dan alıyoruz. Elenmiş nohutların ilk tavı makinede 35- 40 dakika süreyle yapılıyor. Kendir çuvalların içinde 10- 15 gün bekliyor. Tekrar makineye girip ikinci tav işlemi oluyor. Daha sonra beton sergiye dökülüyor. 30- 35 gün sergide dinleniyor. Sulanıp kabuk attırdıktan sonra perakendecilere veriyoruz. Onlar da sıcak sıcak kavurup vatandaşa sunuyorlar. Leblebinin satış aşamasına gelmesi en az 50- 60 gün sürüyor. Kula'da leblebicilik başlı başına bir meslektir. Esnaf ve sanatkârımızın mesleki dayanışmasını artırmak üzere 1992 yılında 49 adet işyeri olan “Kula Leblebiciler Kooperatifi” ni kurduk. 2019 yılında Kula Esnaf ve Sanatkârlar Odasının desteği ve Salihli Ticaret ve Sanayi Odasının başvurusuyla, tadı, kokusu, üretiminde kullanılan nohudun doğallığı ve parlaklığı gibi özellikleriyle Türkiye'deki diğer leblebi türlerinden ayrılan Kula leblebisi, coğrafi işaret almaya hak kazandı. “
Tüm bunlara rağmen Türkiye'de nohut üretiminin azalması ve fiyat artışının ilçede bir asırdan bu yana leblebicilik yapan esnafı etkilediğini söyleyen Karcıoğlu; “Kula Leblebiciler Sitesi'ndeki işletme sayısı her geçen gün azalırken, adıyla ünlenen Kula leblebisinin geleceği de tehlikeye girdi. Son yıllarda çalışan esnaf sayısı azaldı. Pazar bulmakta ve hammadde alımında zorlanıyoruz. Bu asırlık mesleğin ilçemizde yaşatılması, gençler için cazip bir meslek haline getirilmesi ve sağlık dostu leblebinin tanıtımı ve pazarlanması için gereken tedbirler bir an önce alınmalı” dedi.