Çırak: 'Eğitim Çalışanları Açlık Sınırına Mahkum Edilmek İstenmektedir'

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Manisa İl Temsilcisi İsmail Çırak, eğitim çalışanlarının sorunları ile ilgili yazılı açıklamada bulundu. Çırak 'Eğitim Çalışanları Açlık Sınırına Mahkum Edilmek İstenmektedir. Türkiye genelinde olduğu gibi Manisa'da da Kira , Ulaşım ve Temel gıda giderlerine gelen yüksek fiyat artışları karşısında birçok vatandaşımız gibi eğitim çalışanlarıda temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiş ağır bir yoksulluk kriziyle karşı karşıya kalmıştır.' dedi

İl Temsilcisi İsmail Çırak, konuyla ilgili açıklamasında,

'Eğitim Çalışanları Açlık Sınırına Mahkum Edilmek İstenmektedir. Türkiye genelinde olduğu gibi Manisa'da da Kira , Ulaşım ve Temel gıda giderlerine gelen yüksek fiyat artışları karşısında birçok vatandaşımız gibi eğitim çalışanlarıda temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiş ağır bir yoksulluk kriziyle karşı karşıya kalmıştır. Kira ödemeleri yapıldıktan sonra maaşlar aylık gıda ihtiyaçlarını, elektrik, su, doğalgaz, iletişim, yakıt giderlerini karşılayamaz noktaya gelmiştir. Vatandaşın ekonomik çıkmazın çözüm üretmesi gerekenlerin çözüm yerine sunduğu tasarruf ve alternatif tüketim önerileri günümüz ekonomik koşullarında işlevsel olamamaktadır. Enflasyon oranlarının beklenenin üzerinde seyretmesi, zamlar karşısında bütçesi zorlanan vatandaşları gerçekçi çözüm beklentisi içinde bırakmaktadır. Konuyla ilgili yapılan açıklamalar tatmin edici olmamakta, eğitim çalışanları da açıklamalar karşısında sorunlarına dair bir umut ışığı bulamamaktadır. Eğitim çalışanları görmezden gelindiğini hissetmekte, maaşlarına yapılan zam ve enflasyon farkları daha ellerine geçmeden değer kaybetmektedir, memur enflasyona ezdirilmiş, çalışanların sırtındaki küfe ağırlaştırılmıştır. Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle alım gücü günden güne düşmektedir. Çeşitli kurumlar ve STK'lar tarafından yapılan araştırmalarla belirlenen yoksulluk sınırının çok altında maaş alan eğitim çalışanlarından bu yetmezmiş gibi bir de yüksek oranda vergi kesilmektedir. Vergi diliminin yüksek ,aile, çocuk, kira yardımı ve taban maaşımızın komik bir seviyede olması ve her gün artan zam haberleriyle eğitim çalışanları ekonomik bir çıkmaza düşürülmüştür. Bizleri bu duruma düşüren zamlara rağmen, alın terimizin ve emeğimizin karşılığı olan maaşımıza, yapılması gereken iyileştirme yapılmamıştır. Eğitim çalışanları yetersiz maaşlarla açlığa mahkum edilmiş ve görmezden gelinmiştir. Yetkililerin duyarsız çözümden uzak tutumuna sarı sendikalar da sessiz kalmaktadır. Siyaset,cemaat, ideoloji ve kişisel çıkarlarla kol kola giren sendika anlayışı, daha önce eğitim çalışanlarının örgütlenme özgürlüğünü kısıtlamaya , devlet memurunu ve bir ihtisas mesleği olan Öğretmenliği asgari ücrete mahkum etmeye, kamu kurumlarında eğitim çalışanlarının angaryaya ve mobbinge maruz kalmasına sessiz kalarak kendi kadrolarına güven verip çalışana korku salmaya çalışmış, bunu başaramayıp sesimizi kısamayınca, buçuklu zamlara evet diyerek memuru enflasyona ezdirmiştir. Amaçları kamu çalışanlarını mevcut ekonomik koşular altında çaresiz bırakmak, karşı çıkma refleksini engellemek olanlar, bizlerin gerek maddi sorunlarına gerekse işleyişte karşılaştığı problemlere karşı sessiz kalmasını bekleyenler, şunu unutmamalıdır ki artık EĞİTİM GÜCÜ SEN var. Eğitim Çalışanlarından aldığımız güç ile asla SUSMAYACAĞIZ VAZGEÇMEYECEĞİZ ve KAZANACAĞIZ. Son olarak Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası olarak eğitim çalışanlarının maaşları; kurumlar tarafından belirlenen refah seviyelerine çekilerek maaşın yoksulluk sınırına kadar olan kısmının vergiye tabi tutulmaması ve alım gücünün korunması için gelir vergisi oranlarının güncel ekonomik koşullara uygun olarak revize edilerek vergi kesinti oranının sabitlenmesini, aile, çocuk, kira yardımı ve taban aylıkların günümüz şartlarına uygun hale getirilmesini istiyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.' Dedi.

Bakmadan Geçme