18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 110. Yıldönümü anma töreni düzenlendi

Manisa'da 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 110. Yıldönümü kapsamında anma töreni düzenlendi.

İlk tören Manisa Garnizon Şehitliği önünde düzenlendi. Törene Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral İlhan Şen, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Kurtca Eker, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, Şehzadeler Kaymakamı Fatih Genel, Manisa İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, Garnizon Komutanı- 8'inci Komando Eğitim Tugay Komutanı Garnizon Komutanı Albay Cengiz Güven, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, MHP Manisa İl Başkan Cüneyt Tosuner, İyi Parti Manisa İl Başkanı Zafer İksir, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Valilik, Garnizon Komutanlığı, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve çeşitli şehit aileleri ve gaziler dernekleri tarafından çelenkler sunuldu. 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Askerler tarafından saygı atışı yapıldı. İstiklal Marşı okundu.


Manisa Valisi Vahdettin Özkan, şehitlik defterini imzaladı. Vali Özkan, 'Aziz Şehitlerimizin manevi huzurunda tazimle eğiliyoruz. Vatanımızın bekası için canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Şehitlerimiz, Türk milletinin hürriyeti için en değerli varlıkları olan canlarını feda etmişlerdir. Milletimizin altın harflerle tarihe yazdırdığı kahramanlık destanlarının en değerli sayfaları şehadet şerbetini içen kahramanlara aittir. Şehitlik, bir milletin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki en yüce mertebedir. Şehitlerimiz, sadece vatan topraklarını savunmakla kalmamış, aynı zamanda milletimizin birliğini, beraberliğini ve huzurunu da korumuşlardır. Her biri, Türk milletinin onurunun ve azminin simgesi olmuşladır. Şehitlerimizin mirası; bizlere sadece geçmişin onuru değil, geleceğin sorumluluğunu da yüklemektedir. Bu sorumluluk, şehitlerimizin emanetini en iyi şekilde yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünde Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, vatanı uğruna feda-i can eden aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum. Aziz şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cenneti Ala olsun' diye konuştu.


Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Yusuf Kıyışkan yaptı. Kıyışkan, 'Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından, Koşar adım gitmeli onların arkasından. Bugün, bir daha geri dönmemek için gidenlerin, tarihe destanlar yazdıran, en gerçek, en şerefli kahramanları yad etmek, hatırlamak, hatırlatmak ve vatan uğruna toprağa düşen aziz şehitlerimize dualar göndermek için toplanmış bulunmaktayız. Övün, ey Çanakkale, cihan durdukça övün! Ömründe göstermedin bin düşmana bir düğün. Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün, Başına yüz milletin üşüştüğü yersin! Çanakkale; bir savaşın çok ötesinde, yedi düvele karşı binlerce vatan evladının Vatan borcu, vatan sevdası için çağrıldığı kutlu bir cephedir. Vatan savunması ve hürriyet sevdası ile cepheye koşan kahramanlarımızın Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde, yazdığı varoluş destanıdır. Bu destanı anlatmak, boynumuzun borcudur. Çünkü ' Vatan' dediğimiz bu mübarek toprak Şehit kanları ile sulanmış, diyeti ağır ödenmiş topraklardır. Çanakkale; inancın, fedakrlığın ve vatan sevgisinin en yüce mertebesi olan şehadetle taçlandığı kutlu bir direniştir. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklar, bizlere bağımsız bir vatan bırakmanın bedelinin ne kadar ağır olduğunu gösteren en büyük nişanedir. Çanakkale'yi üç kelime ile anlatacak olursak; 'Geldiler, Gördüler, Döndüler.' Evet Geldiler; 1915 yılında, dünyanın en güçlü ordularına karşı koyan Mehmetçik, yalnızca silahıyla değil, iman dolu göğsüyle, vatan aşkıyla ve şehadete duyduğu özlemle savaşmıştır. Onlar, bir an bile geri adım atmayı düşünmeden, gözlerini kırpmadan şehadete yürümüşlerdir. Evet Geldiler. Ama Gördüler ki ! Çanakkale'yi Çanakkale yapan, gelenler değil; Çanakkale'yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan ruhtur! O ruh, Hoca Ahmet Yesevî'nin mayaladığı asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki çelik ve barut, inancın, imanın, azmin karşısında erimiştir. O öyle bir ruhtur ki, 'Ben esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğlerim!' diyenlerin ruhudur. Çünkü onların davası büyüktü: Vatan davasıydı . Mehmet Akif Ersoy'un dizelerinde yankılanan gerçek de budur: 'Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı!' O toprak, bugün üzerinde özgürce nefes alabildiğimiz, şehitlerimizin aziz kanlarıyla sulanmış mukaddes bir vatandır! İşte bu yüzden Çanakkale, gençliğin vatan uğruna gözünü kırpmadan can verdiği, şehadeti bir vazife bildiği yerdir. Ve şairin dediği gibi: Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni trîhe' desem, sığmazsın' dedi.

Kıyışkan, 'Çanakkale ruhu, yalnızca bir savaşın değil, bir milletin dirilişinin, imanının ve şehitlik makamına olan inancının en büyük göstergesidir . Seyit Onbaşı'nın sırtladığı mermi, Siperde 'Allah-u Ekber!' diyerek şahadete koşan Mehmetçik,57. Alay'ın tamamının gözünü kırpmadan canını feda edişi. Bunlar, bizlere şehitliğin ne denli yüce bir makam olduğunu gösteren en büyük örneklerdir. O gün Çanakkale'de savaşan her bir askerimiz, bir nefer olarak cepheye gitmiş, ama birer şehit olarak cennete yürümüştür! Ve bugün, eli kanlı terör örgütlerine ve onların kirli oyunlarına göz yumanlar bilmelidir ki; Bu millet, ne Çanakkale'yi unutur, ne de teröre kurban verdiği aziz şehitlerini! O şehitlerin ardında, gözyaşlarıyla dimdik duran anneleri, babaları, evlatları, eşleri var… Ve bu milletin yüreğinde Çanakkale ruhu, her zaman dimdik ayaktadır! Bize düşen: vatanımıza sahip çıkmaktır! O gün Anafartalar'da, Conkbayırı'nda, Kireçtepe'de vatan toprağına düşen evlatlarımız, bize kutlu bir miras bırakmıştır. Onlar yalnızca toprağa düşmemiş, bizim kalbimize kazınmıştır. Onların şehadeti, bu milletin ruhunu ve bağımsızlık aşkını ebediyen koruyacak bir mühürdür. Onlar, Allah katında diri olanlar, Peygamberimize komşu olanlar, cennetle müjdelenenlerdir. Bugün bize düşen, o kahramanların emanetine sahip çıkmaktır! Bu vatan, yalnızca bir toprak parçası değil, şehitlerimizin alnımıza yazdığı bir kaderdir! Onların hatırasını yaşatmak, vatanın her karış toprağını namus bilmek, şehitlerimizin kanından rengini alan bayrağımızı kutsal bilerek dalgalandırmak bizim boynumuzun borcudur! Ne mutlu şehitlerimizin izinden yürüyenlere! Ne mutlu bu cennet vatan uğruna can verenlere! 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümünde, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Vatan toprağına düşerek şehadet şerbetini içen tüm aziz şehitlerimizi Rahmet, minnet ve sonsuz şükranla anıyorum. Ruhları şad, meknları cennet olsun' diye konuştu. Hatuniye Camii İmlam Hatip Hayrettin Çoban tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti okundu. Manisa İl Müftüsü Şükrü Kabukçu dua etti. Ardından Vali Özkan, Başkan Zeyrek ve protokol üyeleri şehitliğe karanfil bıraktı.

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme